Bir hafta kadar önce chat sitelerinde kıskançlık üzerine yazmıştık.  Bu sefer de rekabet üzerine yazalım.

Rekabet aslında çoğumuz için hayatın vazgeçilmezlerinden. İşin içine rekabet girdiği zaman çok daha verimli çalışıldığı, çok daha heyecanlı olunduğu gözle görülür bir gerçek. Peki neden rekabet olmadan aynı verimi gösteremiyoruz? Sanırım bu beğenilme isteğimizden geliyor. “Bu yarışı kazanır ve birinci olursam ne kadar başarılı bir insan olduğumu göstereceğim” ya da “bu yarışmada galip gelirsem benim onlardan ne kadar iyi olduğumu ispatlamış olacağım” gibi düşünceler içten içe bizi kapasitemizin limitlerini zorlamaya itiyor. Kapasitemiz, sadece verim arttırmak anlamında zorlanıyor aslında; aşkta ve savaşta her şey mübah sözü var ya, rekabet ortamlarında da her şey mübah oluyor bir süre sonra.

Mobil chat sitelerinde nasıl bir rekabet ortamı oluşabilir ki diye merak ediyorsunuzdur muhtemelen. Mobil sohbet sitelerinde oluşan rekabet ortamı biraz farklı. Evet, oyunların oynandığı ve puanların verildiği oyun kanalları var fakat rekabet buradan ibaret değil. Chat sitelerinde yetki sahibi olmak için girilen bir rekabet de var. Aynı zamanda hoşumuza giden bir insanın gözüne girmek için ya da kendimize yaratmak istediğimiz sahte kimliği koruyabilmek için girilen rekabet çeşitleri de var. Kimsenin bilmediği ama bu düşüncelere sahip kişilerin ortaya koyduğu rekabet bazen çok acımasız bir hal alıyor. Gerçek hayatta bunlara güç oyunları derken sohbet sitelerinde bence rekabet diyebiliriz.

İşte böyle, güç oyunlarına benzer ve statü için yapılan, rekabetlerde her şey mübah oluyor.  Birilerinin üzerine basa basa, arkalarında konuşup karalaya karalaya insanlar kendi yerlerini sağlamlaştırdıklarını düşünüyorlar.  İşin tuhaf yanı, bunu düşünerek değil iç güdüsel olarak yaptıyorlar.  Yoksa kimse bile bile birisine zarar vermek, birisini karalamak istemez. Hepsini bir kenara bıraktım, kendisi dedikoducu ya da güvenilmez birisi olarak anılmak istemez. 

Rekabet hırsı, ego ile birleşince bir bakmışız ki her yerde kocaman kocaman, derince kazılmış kuyular var. Mayın tarlasında yürümeye benzemese de, bataklıkta çırpınmaya benziyor bu tür tutumlarla baş etmek. Böylece bir kez daha anlıyoruz ki gerçek hayatta nelerle baş etmeye çalışıyorsak sanal ortamlarda da aynı şeylerle baş etmeye çalışıyoruz. 

D.T.